26 Nisan 1986 yılında o zamanlar Rusya’ya bağlı olan Ukrayna’nın başkenti olan Kiev’e 130km uzaklıkta bulunan Çernobil kentinde yaşanan dünyanın en büyük nükleer felaketidir.
Sıfır atık yönetim sistemi, israfı engellemek, kaynakları verimli ve doğru kullanılmasını sağlamak, atık oluşumunun engellenmesi veya en aza indirgenmesi, oluşan atıkları kaynağından farklı bir yerde ayrıştırarak geri kazanılmasını sağlayan sistemler bütünüdür.
Çevre danışmanlık firması, çevre kirliliğinin önlenmesini sağlar veya meydana geldiği zaman kirlenmenin durdurulması için çalışır. Kirlenmenin meydana getirdiği etkilerini azaltmak ve yok etmek için gerekli işlemleri yapar.
Son yıllarda doğal afetlerin ve özellikle depremlerin artması sonucu meydana gelen kayıp ve hasarlar milyonlarca insanın hayatını etkilemiştir. Deprem sebebiyle ölenlerin sayısı 1980’den günümüze %26,1 oranında artmıştır.
Karbon ayak izi nedir sorusunu cevabı; karbondioksit cinsinden ölçülen, insan faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan sera gazlarının çevreye verdiği zararın ölçüsüdür. Birincil ayak izi ve ikincil ayak izi olarak incelenir.
Çevresel etki değerlendirmesi, gerçekleşmesi düşünülen projelerin çevre üzerinde yaratacağı olumlu veya olumsuz etkilerinin araştırıldığı çalışmalardır. Çevreye olumsuz etkisi tespit edilirse, etkinin önlenmesi veya en aza indirilmesi için önlemler alınır.
Su ayak izi nedir sorusunun en kısa cevabı, tüketilen suyun miktarı (buharlaşma dâhil) ve suyun cinsini gösteren veriler olduğudur. Ölçme yapmamızın nedeni, ne kadar suyun boşa harcandığı ve aynı işlem yapılırken ne kadar su tasarrufu yapılabileceğini göstermektir.
Sürdürebilirlik raporu neden önemlidir? Çünkü herhangi bir kurum, belediye, şehir ya da bir ürün, hizmetin başlangıcından sonuna kadar çevresel, sosyal ve ekonomik performansını açıklayan bilgiler içerir. Sürdürebilirlik raporları sayesinde, çalışmalarını ve aldıkları önlemleri ispatlayabilirler.
Kötü sonuçlardan en iyi korunma yöntemi, acil durumlar olmadan önce gerekli tedbirleri alarak korunmaktır. Önleyici ve sınırlandırıcı tedbirler almak, acil durumlar için uygun prosedür ve talimatlar geliştirmek, acil durum esnasında uygun tahliye yolları belirlemek gerekmektedir.
Fosil kaynakların, yenilenebilir kaynaklara oranla daha fazla ve bilinçsizce kullanılması, çevre kirliliğini arttırmış, küresel ısınmaya neden olmuş, sera gazı salınımını arttırmış, iklim değişikliği ve karbon emisyonuna neden olmuştur.
Atık su belirli amaçlarla kullanılmış ve temiz olma özelliğini kaybetmiş sular için kullanılan bir tanımıdır. Atık sular endüstriyel ya da farklı bir amaçla kullanıldığında temiz su özelliği değişmekle birlikte bu suların ikincil kullanıma uygun olması için arıtma işlemine uğrayarak temiz su olması gerekmektedir.
Atıkların çevreye uygun bir şekilde yönetilmesini sağlamayı hedefleyen atık yönetim planı kısa ve uzun vadeli programları ve politikaları içerir. Atık Yönetimi Yönetmeliği uyarınca atık üreticileri ve sahipleri bu planı hazırlamak zorundadır.
Çevre etiketi, hükümetler için sağlam çevre uygulamalarını teşvik etmede ve işletmeler için çevresel olarak tercih edilebilir ürünlerini pazarları belirleme ve oluşturma konusunda yararlı bir araçtır. Çevre etiketleri tüketicilere yönelik, alışveriş yaparken çevresel kaygıların dikkate alınmasını kolaylaştırmayı amaçlayan bir tür sürdürülebilirlik ölçümüdür.
Çalışanların haklarının ve çalışma koşullarının en iyi şekilde denetlenmesi ve kontrol altına alınması için oldukça önemli olan sosyal uygunluk denetimi şirketlerin uluslararası alanda sağlık ve güvenlik koşullarına tam uymalarını sağlamaktadır.
Çevre izin ve lisans yönetmeliği 2872 sayesinde sayılı Çevre Kanunu doğrultusunda alınması gereken çevre izin ve lisans sürecinde uyulması gereken usul ve esasları düzenlemeyi amaçlar. Çevre izin ve lisans yönetmeliği nedir sorusunun yanı sıra kapsamı da sıklıkla merak edilen konular arasında yer alır.
Enerji yönetim sistemi, sürdürülebilir çevreye katkıda bulunak ve enerji sarfiyatında uygulanacak tasarrufun verimliliğini arttırmak adına kullanılabilir enerjinin doğru biçimde yönetilmesini tarif etmektedir. Enerji yönetim sistemi kavramının kapsamı belirli temellere dayanmaktadır.
Birçok işletmenin mevcut atıklarını kontrol altına almaları çok önemlidir. Bu atıklar çevreye çok büyük oranda zarar vermektedir. Bu zararları en iyi şekilde korunabilmek için entegre çevre bilgi sistemi tarafından yapılan çalışmalara ihtiyaç vardır. Yapılan çalışmalar hem işletmelerin hem de doğanın korunması için önemli ve gereklilik arz etmektedir.
Geri dönüşüm projeleri sürdürülebilir ve temiz bir gelecek için önemli bir role sahiptir. Kaynakların tükenmesini önlemeyi ve çöp miktarını azaltmayı hedefleyen bu projeler, ülke ekonomisine katkı sağlar. Dünyanın her yerinde geliştirilen farklı bilimsel geri dönüşüm projeleri sayesinde dünya kaynaklarının gelecek kuşaklara kalması sağlanabilir.
İnsan sağlığı için kaliteli ve temiz su, toprak ve hava büyük önem taşımaktadır. Günümüzde dünyadaki hava kirliliği ülkemizin de başlıca problemlerinden biridir. Daha sağlıklı bir yaşam ve gelecek nesillere güzel bir dünya bırakmak için çevre duyarlılığının oluşması gerekmektedir.
Toplam karbon ayak izimizi meydana getiren emisyon kaynakları çeşitlilik göstermektedir. Doğru, zamanında ve maliyet etkin tedbirleri uygulamaya koyarak küresel ısınma potansiyeli (GWP) yüksek olan emisyon kaynaklarına müdahale etmek için karbon ayak izi hesaplama altın değerinde bir yere sahiptir.
Sıfır atık projesi temel olarak kullanılmak için üretilen ürünlerin doğada çözünebilecek ve doğaya zarar vermeyecek ya da ikincil bir kullanım için geri dönüştürülebilecek biçimde olması için kullanılan projedir. Bu projede üretilen ve ham maddesi cam, kağıt, pil, plastik gibi birçok ürün geri dönüşüme tabi tutulmaktadır.
Çevre kirliliğinin başlıca sebebi şüphesiz atmosfere bırakılan gazlardır. Doğaya verdiği zararın yanı sıra bütün canlıların da yaşam koşullarını olumsuz etkilemektedir. Zehirli gazların atmosfere salınımını tamamen ortadan kaldırabilmek amacıyla uluslararası birimler arasında geleceğe yönelik bir takım çalışmalar düzenlenmiştir.
Dünya üzerindeki tüm canlıların hayatta kalması için suya ihtiyaç duyulur. İnsan nüfusunun artması, sanayinin gelişmesi ile birlikte su kirliliği sorunu baş göstermiştir. Günümüzde içme sularının kirlenmesi dünyanın geleceği için tehlike arz ediyor. Su kirliliği nedenleri başında bireylerin, devletlerin ve üreticilerin sorumsuzlukları gelmektedir.
Su kirliliği; göller, nehirler, denizler, okyanuslar ve yeraltı suları gibi su kütlelerinin kirlenmesi veya kirletilmesi sebebiyle kullanılan bir kavramdır. Her türlü su kirliliği, kirliliğin bulunduğu havzanın çevresindeki veya içindeki tüm organizmalara zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda çeşitli tür ve toplulukların yok olmasına da ortam hazırlar.
Çevre görevlisi nedir ve sorumlulukları nelerdir konusu bu alana ilgi duyan kişiler tarafından sıkça sorulmaktadır. Çevre görevlileri fabrikalarda ve tesislerde, faaliyetleri sonucu çevre kirliliğine neden olan veya olabilecek yerlerde görev alırlar. Bu kişiler Çevre Kanunu ve bu kanuna dayalı olarak yürürlüğe sokulan düzenlemeler uyarınca denetlenen tesislerin mevzuata uyup uymadıklarını kontrol ederler.
Atık yönetimi günlük faaliyetler doğrultusunda meydana gelen atıkların çevreyi ve doğal kaynakları koruyarak atıkların yönetilmesini anlatan bir ifadedir. Atıklar kaynağına göre evsel, endüstriyel, tehlikeli ya da tıbbi atıklar olmak üzere birbirinden çeşitli sınıflara ayrılır.
Ayakkabı ve hazır giyim sektörlerindeki denetimlerin yoğunluğunu ve yorgunluğunu ortadan kaldırmak üzere gerçekleştirilen SLCP, sosyal ve işgücü uyum programı anlamına gelir. Endüstri sektörlerinin tümüne açık bilgi sağlayan SLCP, tedarik zincirler içerisindeki şeffaflığın artırılmasını amaçlar.
Günümüzde yapılan hemen hemen her etkinliğin, her projenin çevreye yarattığı olumlu ya da olumsuz etkileri bulunmaktadır. Özellikle doğa ve insan yaşamı söz konusu olduğunda insanoğlunun gerçekleştirdiği her eylemin bir sonucu bulunmaktadır. Bu sonuçların olumlu ya da olumsuz her halinin herhangi bir projeye başlamadan önce değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ülkemizde KKDİK yönetmeliğine göre yıl içerisinde belirli bir ton ağırlığında imal ya da ithali sağlanan maddeler için rapor oluşturmak gerekir. Bu raporların incelemesi ise tamamen kimyasal değerlendirme uzmanı tarafından gerçekleştirilir.
Sosyal uygunluk, bir şirketin ya da işletmenin hem çalışanlarına hem de çevreye nasıl davrandığını belirleyen ve anlatan unsurlardan biridir. Sosyal sorumluluk alanını kendi içinde ve etki alanlarında nasıl davranıldığının göstergesidir.
Dünyadaki çeşitli markalar ile çalışan ve 202 pazarda satış yapan Inditex markası hem çevrimiçi platformu hem de 96 pazardaki 7000’in üzerinde mağazası bulunmaktadır. Markanın birlikte çalıştığı tüm firmaların ve üreticilerin 2001 yılından bugüne kadar sürdürülebilirlik sözünün demir başlarından biri olan Üreticiler ve Tedarikçiler için Davranış Kuralları içindeki şartlara uymak zorundadırlar.
Meydana gelen faaliyetlerin çevreyi ve insan sağlığını dolaylı ya da doğrudan etkileme olasılığına ise çevresel risk denilmektedir. Belirli yöntemler kullanarak meydana gelebilecek çevresel tehlikeleri tespit etmek ve bu riskleri kontrol altına almayı sağlamak için yapılan çalışmalar ise çevresel risk değerlendirmesi olarak adlandırılmaktadır.
Çevre etki boyutu analizi üretim aşamalarında oluşabilecek olası çevre kazalarını ön görmek ve bunlar için tedbir alınması için yapılan bir rapordur. Bu raporda matris ve puanlama sistemi kullanılır. Boyutlar değerlendirilerek etki – önlem derecesi ile sıralandırılır.
Azot ayak izi ölçümü, temelde bireylerin çevreye karşı nasıl bir etkisinin olduğunu fark ettirmek ve bu sayede azot kirliliğinin azaltılmasını sağlayan bir ölçme türüdür. Kişilerin gıda tüketim alışkanlıklarından ve enerji tüketimlerinden daha pek çok alanda yer alan tüketimlerine göre hesaplanan azot ayak izi ölçümü yapılır ve bu ölçüm sonucunda azot seviyesinin olabildiğince düşürülmesi hedeflenir.
Küresel ısınma, iklim değişikliği ve karbon emisyonu gibi çevresel sorunlarla karşılaşılan günümüzde üreticilerin çevreye verdikleri hasarı minimuma indirmeyi amaçlayan uygulamalar yapılmaya başlamıştır. Söz konusu küresel ısınma gibi global bir problem olduğunda, bu problemleri minimuma indirmek adına hem hükümetler hem de özel kuruluşlar tarafından takip edilebilen politikalar bulunmaktadır.
Dünya üzerinde yer alan canlıların varlığını devam ettirebilmek için ihtiyaç duydukları temel madde sudur. İnsan ve canlı yaşamı için en değerli kaynaklardan biri olan su kaynağının tüketilmesi ya da kirletilmesi durumunda, dünya üzerindeki canlı varlığı tehlikeye girebilmektedir.
Toplamda 3 boyutlu sürdürülebilirlik planı bulunur. Sosyal, ekonomik ve çevresel olan sürdürülebilirlik çeşitlerinden birisidir. Gelişen sanayi ve artan nüfus nedeniyle çevreye bırakılan etki karşı konulmaz bir hal almaya başlamıştır. Bununla mücadele edilmezse gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakmak oldukça zordur.
Gekap adı verilen katılım payının ne olduğuna ilişkin birçok açıklama olsa da gekap genel anlamı itibari ile Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik İn kapsamındaki ürünlerin piyasaya arzı doğrultusunda ürün cinsine bağlı olarak 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun ekli (1) numaralı listesinde belirtilen tutara verilen isimdir.
Kapasite raporu nedir? sorusu genel olarak firmaların çalışanlarını ve üretim gücünü belirten raporlardan biri olarak açıklanabilir. Kapasite raporu alınması gereken önemli raporlar içinde yer almaktadır. Kullanım alanları değişkenlik göstermektedir.
Bu döngü madde döngüsünün çeşitlerinden biridir. Karbon ekosistem üzerindeki bütün canlıların yapısında olan en önemli elementlerden biridir ve canlılardaki bileşiklerin tamamında karbon bulunur. Karbon döngüsü fotosentez, yakma, solunum vb. olaylar sebebiyle atmosfer ve yerküre ve canlılar arasında devamlı şekilde hareket etme sürecine karbon döngüsü denir.
Deniz tükürüğü, başta fitoplankton olmak üzere mikroorganizmalar çoğaldığında ve yapışkan, tükürük benzeri bir madde salgılandığında oluşur. Bu mikroplar stres altında daha yapışkan maddeler salgılarlar. Diğer atık ve maddelerle birleşerek yayılır ve yavaş yavaş deniz yüzeyini kaplar. Drool, bazen esas olarak Akdeniz çevresinde bulunan bir alg türüdür.
Sürdürülebilir kalkınmanın hedefleri Dünya ve üzerinde yaşayan bireyler için hemen ve uzun süreli yararları en üst düzeyde dikkate alarak, kaynakları daha verimli kullanırken büyümeyi karşılamak için özenle ve zekice planlanmış bir stratejidir.
Toprak kirliliği, 20. yüzyılın başlarından itibaren modern tarıma geçilmesi ve beraberinde sanayileşmenin hızlanması ile toprak kirliliği artık bir çevre kirliliği olarak ortaya çıkmaya başlamıştır. Toprak tüm insanlığı kapsayan bir etmen olduğu için toprakta yaşanan tüm bu olumsuz değişimler insan ve diğer üzerinde var olan bütün canlıları kuvvetle etkileyecek güce sahiptir.
Enerji, son dönemlerde giderek önemli bir kavram olarak bütün insanlığı etkilemektedir. Özellikle yenilenebilir enerji bu bağlamda önem kazanmış bir enerji çeşidi olmakla birlikte yenilenebilir enerji sürekli sirkülasyon halinde olan doğal süreçlerde ortaya çıkan enerji akışından elde edilen enerjidir.
Çevreye gerekli özenin ve değerin verilmesi için çeşitli işler yapılmaktadır. Yeşil mutabakat bunlardan biridir. Amaç olarak doğada bulunan kaynakların gereğinden fazla kullanılmasını ve bitmesini engellemektedir.
Biyoplastikler, mısır nişastası, patates nişastası, kamış gibi bitkisel kaynaklar ile hayvansal yağlar ve proteinler, bitkisel ve hayvansal atıklar gibi doğal kaynaklardan üretilmektedir. Biodegradable (biyolojik olarak parçalanabilen) materyallerdir.
Biyodizel kısaca organik halde bulunan yağların bazı alkol ve baz çeşitleri ile karıştırılarak dizel yakıta çevrilmesi sonucunda elde edilen ürüne deniliyor. Biyodizel nedir sorusuna verilebilecek en kapsamlı cevap ise şöyledir; biyodizel olarak bilinen ürün düşük bir emisyona sahip ve çevre dostu olan bir yakıt çeşididir.
Günümüz dünyasında enerji olarak kullanılan kaynakların çoğu tükenmeye başladığı için alternatif enerji kaynakları araştırılmaya başlanmıştır. Bu enerji kaynaklarının yenilenebilir özellikte olması için çalışmalar hız kazanarak sürmektedir. Bu aşamada alternatif enerji kaynağı olarak karşınıza çıkan biyogaz nedir sorusu akıllara gelmektedir.
Dünya üzerindeki her canlı, metabolizmalarının kusursuz şekilde çalışması için bazı kimyasal maddelere ihtiyaç duyar. Ama her kimyasalın da kullanılması gereken belli bir miktar vardır. Doğru miktarda kullanılmayan, gereğinden fazla olan kimyasallar metabolizma için zararlıdır.
Elektromanyetik kirlilik nedir sorusuna verilebilecek en detaylı cevap ise şu şekildedir; elektromanyetik kirlilik, gündelik hayatımızda yaşadığımız ortamlarda bulunan elektrik akımı taşıyan kablolar, radyo ve frekans dalgaları yayan teknolojik aletler, cep telefonlarının baz istasyonları, trafolar, yüksek gerilim hatları ve ev aletlerinin yarattığı canlıların ve özellikle insanların üzerinde olumsuz ve bozucu etkiler yaratmasına neden olan çeşitli “elektromanyetik alanlar” dır.
Görüntü kirliliği nedir sorusuna verilebilecek en kapsamlı cevap şöyle olabilir; Görüntü kirliliği çoğunlukla insanlar tarafından oluşturulan büyük bir çevresel sorundur. Bu kirlilik görsel açıdan rahatsız edici ve canlılar için zararlı olan çevresel görüntüleri ifade ediyor.
Hidrojen, bir proton ile nötronun birleşimiyle oluşan ve doğadaki en basit element olma özelliği taşır. Bu basit elementten üretilen hidrojen enerjisi ise, son dönemlerde popülerliğini attırmış ve en fazla araştırılmaya başlayan temiz enerji kaynağı olarak göze çarpmaya başlamıştır.
Hidroponik tarım, yetiştirilen bitkilerin toprak kullanılmadan üretilmesini sağlayan bir bitki yetiştirme tekniğidir. Son zamanlarda ülkemizde de yaygınlığı görülen topraksız tarım teknikleri akıllara hidroponik tarım nedir sorusunu getiriyor.
Popülasyon artışını, türlerin büyümesi, gelişmesini engelleyen direnç türleri direnç, çevre direnci olarak isimlendirilir. İçerisinde sürekliliğin kısıtlanmasına yol açacak hemen her faktörü içerisinde barındırır. Popülasyon içerisinde çevre direnci artış gösterirse o zaman birey sayısının hızlı bir şekilde düşüşü söz konusudur.
Popülasyon artışını, türlerin büyümesi, gelişmesini engelleyen direnç türleri direnç, çevre direnci olarak isimlendirilir. İçerisinde sürekliliğin kısıtlanmasına yol açacak hemen her faktörü içerisinde barındırır. Popülasyon içerisinde çevre direnci artış gösterirse o zaman birey sayısının hızlı bir şekilde düşüşü söz konusudur.
Dünyada bulunan insan nüfusu her geçen gün daha da artmaya devam ediyor. Nüfusun artışı, yaşamın devam etmesi için gerekli olan temel ihtiyaçların yanı sıra hizmet gereksinimlerini de arttırıyor. Yani sanayi, teknoloji, tekstil, inşaat ve gıda gibi farklı sektörlerde birden fazla ihtiyacın oluşmasına neden oluyor. Kaynakların kısıtlı olması, her gün daha fazla kaynak üretiminin olması anlamına geliyor.
Geleceğin yaşam alanlarının temeli olması hedeflenen eko köy, sade bir yaşam biçimini ve sosyal çevreyi bir araya getiren bir anlayışla kuruluyor. Bu yüzden de ek köylerin oluşturulması için ekolojik mimari, yeşil üretim, toplum oluşturma olanakları, alternatif enerji gibi birçok yöntemden destek alındığı biliniyor.
Ekosistem üzerinde her canlının bir görevi ve bir rolü var. Bu role de ekolojik niş adını veriliyor. Ekolojik niş ne demek diye sorulduğu zamansa yaşamsal faaliyetlerin gerçekleşmesinde etkili olan faktörleri kapsadığını görebilirsiniz. Çünkü beslenme, sağlık ve üreme gibi faaliyetlerde fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkilerle öne çıkıyor.
Doğada meydana gelen seller, su taşkınları da birçok yaşam alanının yok olmasına neden oluyor. Yani aslında dünya üzerindeki denge olması gerekenden çok daha farklı bir şekilde işlemeye devam ediyor. Afrika ülkelerinde uzun yıllardan bu yana su kıtlığı ile uğraşılırken şimdilerde Orta Doğu ülkelerinde de suyun azaldığı biliniyor.
Dünyanın küresel bir hal alması, insanların her yerden her yere ulaşabilmesini sağladı. Koca bir köy halini alan dünya içerisinde birçok yeni olay ve yeni süreçler de gerçekleşiyor. Bu da daha önce hiç duyulmayan kavramların ortaya atılmasına neden oluyor.