please loading...

Ekolojik Ayak İzi Nedir? Neden Önemlidir?

İnsanların dünya üzerinde hayatta kalabilmeleri için yemek, barınma ve ısınma gibi pek çok ihtiyaçları bulunur. İnsanlar bu ihtiyaçlarını karşılarken doğa ve dünya üzerinde bazı ayak izleri bırakırlar. Bu ayak izlerinin bazı olumsuz sonuçları olabilmektedir. Ekolojik ayak izi de bu izlerden birisidir. İnsan nüfusunun her geçen gün artması ve buna bağlı olarak bireysel tüketimin de artması sebebiyle, insanların doğal sistemlere olan ihtiyacı artış göstermiştir. Bu doğal sistemlere olan ihtiyaç ise ekolojik bozulma ve dünya üzerinde yer alan doğal kaynakların yavaş yavaş azalmasına yol açmıştır.

İnsanlığın tüketim alışkanlıklarının doğal çevre ve doğal denge üzerinde ne tür bir olumsuzluk yaratacağı ise net olarak bilinmeyen konulardan birisidir. Ancak dünya üzerinde gittikçe artan ihtiyaçlar dolayısıyla 2030’lu yıllarda insanlığın yaşamını sürdürebilmeleri için yaklaşık olarak iki adet dünyaya yetecek kadar kaynağa ihtiyaç duyulabileceği tahmin edilmektedir. Bu nedenle kaynak tüketimi gibi çeşitli durumların kontrol altına alınabilmesi için çeşitli hesaplamalar yapılmalıdır. Ekolojik ayak izi de hesaplamasının yapılması gereken bir durumdur. Peki ekolojik ayak izi nedir ve neleri kapsar?

Ekolojik Ayak İzi Nasıl Oluşur?

İnsanların dünya üzerinde yer alan doğal kaynaklardan ve ekosistem üzerinden tükettiği miktarı gösteren bir sistemdir. Ekolojik ayak izinin hesaplanması sonucunda, insanlar tarafından tüketilen doğal kaynakların miktarının dengelenmesi, bu doğal kaynakların yenilenme sürecinin desteklenmesi ve atık seviyesinin en aza indirilmesi amaçlanır.

Ekolojik ayak izi kavramının ortaya atılışı 1970’li yıllara kadar gitmektedir. William Rees tarafından ortaya konulan bu çalışma ise Mathis Wackernagel tarafından da geliştirilmiştir.  Ekolojik ayak izi, temelde insanların dünya üzerindeki ekosistemde meydana gelen etkisinin ölçüldüğü ve sonuç olarak çıkan değere göre bir sürdürülebilirlik planının hazırlanması gereken bir sistemdir.

Ekolojik ayak izi oldukça önemli bir konudur. Bunun sebebi ekolojik ayak izinin hesaplanması sayesinde kişi başına düşen değerin öğrenilmesi sonucu gelecek için bir adım atılmasının sağlanmasıdır. Doğada yer alan kaynakların çok hızlı ve bilinçsiz bir şekilde tüketilmesinin de önüne geçer. Bu şekilde dünya üzerindeki doğal kaynakların tüketim hızı ile yenilenme hızı olabildiğince dengelenmiş olacaktır.

Ekolojik ayak izi insanlığın doğal denge üzerindeki talebi ve doğal kaynakların miktarına göre hesaplanır. Bu talep ve kaynak miktarının risk seviyesi ise doğal kaynakların kendisini ne kadar sürede yenilediğine göre değişim gösterir. Herhangi bir dengesizliğin olması durumunda ise etkili bir ekolojik ayak izi azaltılması planı ortaya konulur.

Ekolojik ayak izi bireysel ve ülke bazında tüketilen gıda, ahşap türünden maddeler, enerji kullanımı ve enerjilerin kullanılması sırasında açığa çıkan atıklar, tarım arazileri, ormanlık alanlar ve balıkçılık sahalarının genel toplamıdır.

Her ülkenin ekolojik ayak izi birbirinden farklıdır. Bunun sebebi o ülkenin tüketim miktarına göre ekolojik ayak izi değerinin değişim göstermesidir. Dünya üzerindeki ekolojik dengenin korunması ve gelecekte yaşanacak problemlerin en aza indirilmesi için kişi başı belirli bir ekolojik ayak izi değeri belirlenmiştir. Dünya üzerindeki her bireyin ortalama 2,1 hektar ekolojik ayak izi değeri olması gerekir. Türkiye ise kişi başı 2,7 hektar ekolojik ayak izi bırakmaktadır.

Amerika, Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri, Yeni Zelanda, Norveç ve Finlandiya gibi ülkeler kişi başı 7 ya da 10 hektar ekolojik ayak izi değeri ile en fazla ekolojik ayak izi bırakan ülkeler arasında yer alır.

Ekolojik Ayak İzi Hesaplaması Nasıl Yapılır?

Dünyadaki doğal kaynak miktarının az olması nedeniyle gelecekte yaşanması muhtemel sorunların önüne geçebilmek için atılması gereken ilk adım ekolojik ayak izi hesaplama işlemidir. Ekolojik ayak izi hesaplama işlemi karmaşık ve zor bir işlemdir. Bu nedenle ekolojik ayak izi hesaplaması yapabilmek için çeşitli hesaplama araçları geliştirilmiştir. Uluslararası bir platformda hesaplanan ekolojik ayak izi için pek çok dil seçeneği yer alır. Ekolojik ayak izi hesaplaması sırasında insanların tüketim alışkanlıklarına bağlı olarak ve yaşam tarzlarına göre geliştirilen sorular sorulur.

Ekolojik ayak izi bireye, şehirlere, bölgelere ya da ülkelere göre hesaplanabilir. Talep hesaplaması, kaynak hesaplaması ve biyolojik hesaplama olarak da yapılabilen ekolojik ayak izi hesaplamasının yapılması önemli hale gelmiştir.

Talep hesaplaması bireylerin ve toplumun tükettiği gıdaların ve yakıt tüketiminin karbondioksit değerlerini ölçer. Kaynak hesaplaması ise ekolojik ayak izinin hesaplandığı ülkenin biyolojik kapasitesi, tarım ve hayvancılık arazileri gibi alanları hesaplar. Biyolojik hesaplama ise bir ülkenin kaynak üretme kapasitesinin hesaplanmasını sağlar.

Ekolojik ayak izi ile biyolojik hesaplama arasında bir bağlantı vardır. Kişisel olarak hesaplanan ayak izi tüketim miktarı ile ilgilidir. Biyolojik hesaplama ise, bir ülkede kişi başına düşen üretken alana ve bu alanların verimliliğine göre belirlenir. 

Bu ekolojik ayak izi hesaplama uygulaması sayesinde bireyler ekolojik ayak izi değerini öğrenebilir ve gelecek yıllarda meydana gelecek olumsuzlukların önlenebilmesi ya da yavaşlatılabilmesi için adımlar atabilir.              

Ekolojik Ayak İzini Azaltabilmek için Ne Yapılmalıdır?

Dünyanın insanlara sunduğu doğal kaynakların tamamen tüketilmesini engellemek ve bunun için de ekolojik ayak izi değerini azaltmak için kişisel olarak bir adım atmak gerekir. İnsanın çevreye karşı olan olumsuz etkisinin azaltılması, sürdürülebilir dünyanın sağlanması ve gelecek nesillerin temel ihtiyaçlarının güvence altına alınması için ekolojik ayak izinin azaltılması gerekir. Gelecekte herhangi bir tüketim sorununun meydana gelmesini engellemek için yapılması gereken ilk şey ekolojik ayak izi hesaplaması yapmaktır. Bu sayede kişi başı kaç hektar ekolojik ayak izi bırakıldığı hesaplanır ve bu değerin olabildiğince azaltılması amaçlanır. Ekolojik ayak izi hesaplamasının ardından yapılacaklar ise basittir.

Yapılması gereken en önemli şey ilk olarak yeşil alanların artırılmasıdır. Bunun yanında su alanlarının bozulmasını ve kirlenmesini önlemek, biyolojik çeşitliliğin yok olmasını ya da zarar görmesini engellemek, doğal kaynakların verimli bir şekilde tüketilebilmesi için çözüm yolları bulmak, fosil yakıt kullanımını olabildiğince azaltmak ve enerji üretimi konusunda bir iyileştirme yapılabilir.

Enerji kullanımı konusu ekolojik ayak izi oluşumunda oldukça büyük bir etkendir. Fosil yakıtların kullanılması sera gazının oluşmasına ve ekolojik dengenin bozulmasına neden olur. Bu nedenle evlerde güneş enerjisi kullanımının tercih edilmesi temiz enerji kaynaklarına geçilmesi için önemli bir adımdır.

Aynı zamanda evlerde kullanılan aletlerin enerji verimliliğinin yüksek olmasına da dikkat edilmesi gerekir. Evlerde azaltılması sağlanan enerji tüketimi dolaylı yoldan çevresel etki üzerindeki enerji ihtiyacının da azalması anlamına gelir.

Bu adımlar bireysel olarak atılabilecek küçük adımlar olsa da ekolojik ayak izi için uluslararası bir adım atılması gerekir. Büyük bir adım atılmadan önce kişisel olarak atılan adımlar da büyük oranda fayda verecektir. Bunun için kişisel su tüketimini azaltmak, gıdaları israf etmekten kaçınmak, geri dönüşümü artırmak, ulaşımda çevre dostu yöntemleri kullanmak ve olabildiğince çok insanı bilinçlendirmek gibi adımlar atılabilir. Yerel ürünlerin tercih edilmesi ve et tüketiminin azaltılması da ekolojik ayak izinin azaltılmasını sağlayan eylemlerdir. Ekolojik ayak izi hesaplaması ve ekolojik ayak izi değerinin azaltılabilmesi için gereken hizmeti 4EN üzerinden almanız mümkündür.